Bazen kara bir sis çöker,
Şafağın keskin bağrına.
Kabul olunası dualar ederim,
Mübarek günlerin hatırına.
Gül atsam kızar mısın ey Mahi!..
Gözlerinde taze sürme sabah çiği gibi..
Gün hüzünlü.. sarkar zevale doğru kerahet vakti
Dökülür de gider bedenden ömrün bütün kahrı.
Bazen yanık bir ağıt yayılır en hazininden.
Ayrılığı atar mısın kör kuyuya en derininden?
Bir vebal gibi taşıdın bu ömrü küfende.
Ağırlık maddeden arî bir çile bedende,
Sanki hiç doğmamıştım inanki ölmeden önce.
Bazen hâl, nâ çar düşer dertten bigane
Ah sevgili! bizi yakan güneş, asıl benim yüreğimde
Sen mekinsin tahtında, gönül ise divane
Hangi karardasın ey ecel!.. Söyle geldinse ne çare?