Sevgiyi taşıdı güvercinler,
Tılsımlı vadilerden zamana.
Aşklar bir koşar, ama ben bin koşarım.
Yelkenlerim hasırdan, teknem: “made in taput”
Dalgalar şeffaflaşırken ben onları aşarım
Her şey benim bildiğim: Dünya.
Ben ancak dünyada olanı bilirim.
Ama dünya her şeyin içinde…
Bedende bir can, can da bir ruh,
Ruh da bir düşünce: İnanç.
İnançta bir bir mana; manada bir hikmet,
Hikmette bir gayb, el hak: Gerçek...
Bilebildiğim kadar gerçek..
Yine bilebildiğim kadar gayb.
Birde bildiklerim var bedende,
Canda, ruhta, inançta, hikmette, gaybta: Hikmet…
Doğmadan önceki ezelde, ezelden sonraki ezel.
Bedensiz, cansız bir ezel…
Ama bensiz değil, ruhsuz değil,
İnançsız hikmetsiz değil…
Birde bildiklerim var ezelde…
Bilen ezelden sonraki ezelde..
Aşkların başladığı ezel…
O günden bu güne koşarım.
Önce bensiz ruhla, sonra “ben” koşarım
Bir soruya, bir cevap. Bütün sorular;
Bir sorunun içinde:
Bir soru ezelde.. ezelden sonraki ezelde..
Bir soru bir kelam, bir söz: “rabbin kim” ezelde?
“Galu bela”, ezelden beri ebede...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder