24 Temmuz 2016 Pazar

Ben yalnız yaşayayım, sen ise sade

Gördüğüm: Rüya; yaşanansa: Efsane.
Ben yalnız yaşayayım, sen ise; sade.
Buruşuk bir kâğıtta yazılı geçmişim
Ve yanlışın üstüne çekilen bir çizgi,
Titrek bir ses gibi kayboldu şimdi mazi.
Uzat elini, tut istikbalden:
düşen bir yüreği tutar gibi.

Anarşist duygular mistik dünyada bir cezbe,
İrade mahkûmsa eğer,
….inan ki hayat çok izbe!
Acımasızca gizlen çehrenin altına korkma!..
Ben yalnız yaşayayım sen ise sade..

Bayraklaşan ne sınıflar ne de slogan!
Bedel ödenir;
Hayal otoritelerinin uğruna her zaman
Yaşamın bir parçası;
          Hapishane,
                göz yaşı
                           ve kan…
Kendi hegemonyam var, bir de isyan sancağım!
Yüzleştim acziyetimle, sıra sende…
Ben yalnız yaşayayım sen ise sade.

Küçük bir şehzade mezarı başında,
Yargılarken tarihi kendi dünyamda,
Şafakta ezan sesiyle hatırladım “Misak”ı ezelden
Zenon artık iflas etti, ruhum şaha kalkarken.

Öldürün ölümü ki hayat bulsun acziyet.
Ben mahkûmsam siz tahakküm timsali.
Uçurun kafesimden ruhumu tez elden,
Heybemde isyan düşüncelerim;
                                         miras kalsın size..
Ben yalnız yaşayayım sen ise sade…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder