Bilseydim hiç ölmeyeceğimi,
Yine ölmek için yaşardım ölümün kucağında.
Hayat; o kadar donuk ki çerçeveli bir resim, sınırları belli
Bir birine zıt renklerle bezeli.
Dünya; ruhumu kaynatan koca bir kazan,
Nefret: bakışlarından daha masum,
Azrail şeytanları kayarken altına;
beden beden kaynayan katran.
Mezarım insanlar kadar sessiz olsa gerek,
Varlığım cehennemin sıcağında.
Bilseydim eğer hiç ölmeyeceğimi
Ölmek için yaşardım yine de…
Ayırt etmek için.. belki de;
yaşamla ölümü birbirinden.
Bir bedenle yaşardım doğsaydım ezelde
Sen ezel, ben ezelde seninle.
Yaşar mıydım sanıyorsun bu bedenle ebede?
Ben mahluk, sen haluk,
Okyanusların suyunda kaybolan bir toz gibi,
ya da sinema ekranında kaybolan bir çift göz,
Salondan çıkanlar giderken mezara.
Beden ölümü ölür, ama mutlaka sana koşar öz.
Bilseydim hiç ölmeyeceğimi,
Bulurdum seni senin verdiğin hayatta.
Özümü kurtarmak için ölürdüm yine
Senin ocağında… uçsuz bucaksız kucağında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder