“Ah”la geçen “dün”e el sallarken,
Yarınları üzerine bina ettiğim geleceğin dünyası.
Orda biri vardı “dün”, “ben” kaybolurken;
uzakların özlemiydi belki de..
Beklide yarınların ümidiydi, bu güne hayat veren.
Kim bilir!.
Olanların dışında bir başka dünya idi yavruyu anneye sevdiren;
katre katre şefkat dolu hazinelerin dünyası.
Neye yarar açmayan anahtarların şıngırtısı?
Ama bir dünya işte..
İdraklerin tıkandığı yalnızlığın, karmaşanın dünyası.
Orda “ben” yaşarım “sen”inle farklı.
Dünün, bu günün, yarının,
Her anın farklı olduğu bir dünya.
Hedefe gitmeyen yivsiz bir kurşun gibi
Solo düşüncelerin dünyası
Özgürlük (!) silahının beyinleri patlattığı bir dünya.
Görünenin üzerinde bina edilen,
Bu günün dünyası.
Senin, benim, onun .. hulasa; aklın dünyası..
Ama bir başka dünya var ki:
Orda “ben” yokum, “biz” yaşarız,
Varlığın harmonize olduğu bir dünya
Hazineleri tefekkürle açılan,
Zamanın iflas ettiği bir dünya
Hasretin, özlemin.. hulasa; gaybın dünyası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder